23 Ekim 2008 Perşembe

HAYAT

Image and video hosting by TinyPic
HAYAT…
Image and video hosting by TinyPic
Ya çare sizsiniz ya da çaresizsiniz...
Ya ümit sizsiniz ya da ümitsizsiniz...
Image and video hosting by TinyPic
Gidene kal demeyeceksin…
Gidene kal demek zavallılara,
Kalana git demek terbiyesizlere,
Dönmeyene dön demek acizlere,
Hak edene git demek asillere yakışır.
Kimseye hak etmediğinden fazla değer verme,
Yoksa değersiz olan hep sen olursun…
Düşün…
Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni,
Sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Her şey sende başlar, sende biter…
Yeterli yürekli ol, tükenme, tüketme,
Tükettirme içindeki yaşama sevgisini…
Image and video hosting by TinyPic
Öyle bir hayat yaşadım ki,
Cenneti de gördüm cehennemi de.
Image and video hosting by TinyPic
Öyle bir aşk yaşadım ki tutkuyu da
Gördüm pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayatı en önden,
Kendimi bir sahnede buldum,
oynadım.
Öyle bir rol vermişlerdi ki okudum,
Okudum anlamadım.
Image and video hosting by TinyPic
Kendi kendime konuştum bazen
evimde,
Hem kızdım hem güldüm halime.
Sonra dedim ki söz ver kendine.
Denizleri seviyorsan dalgaları seveceksin.
Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin.
Uçmayı biliyorsan düşmeyi de bileceksin.
Image and video hosting by TinyPic
Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredeceksin.
Öyle hayat yaşadım ki son yolculukları erken tanıdım.
Öyle değerliymiş ki zaman hep acele etmem bundan anladım.
Image and video hosting by TinyPic

19 Ekim 2008 Pazar

KADININ ÇALIŞMASI



"İyi kadınlar, itaatkâr olanlar ve Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır."


Yukarıdaki ayetten yola çıkarak bayanların çalışması ile ilgili şunları söyleyebiliriz. Elbette çalışmak derken kadının evin dışında bir işte çalışmasını kastediyoruz. İslam’da kadının çalışmasını yasaklayan bir hüküm yoktur. İslam’a uygun olmak şartıyla kadının çalışmasının önünde dini bir engel yoktur. Kadın, başı örtülü olarak İslam’a aykırı olmayan bir iş ortamında çalışabilir. Kadın, karşı cinsle münasebetlerinde İslam’a aykırı bir şey yapmadığı müddetçe erkeklerin bulunduğu bir iş ortamında bile çalışa bilir. Kadının çalışması mutlak manada haram mıdır değil midir burada onu anlatmaya çalışıyoruz.

Kadınları evinin dışında çalışmaya teşvik etmek gibi bir niyetimiz yok. Mesela İslam’a göre kadın kendi çocuğunu bile emzirmek zorunda değildir. Bu demek değildir ki kadınlar çocuklarına sütanneleri bulsun, çocuklarını emzirmesin. Bir kadının, kocasının İslam’a aykırı olmayan isteklerine uyması İslam’ın emirlerindendir. Kocası kadının çalışmasını istemiyorsa kadının çalışması haram olur. Eğer kadın çalışacaksa kadının çalışması İslam’a uygun şartlarda olmalı, kadının işi diğer aile fertlerini ihmal etmesine sebep olmamalı, kendisini de fazla yıpratmamalıdır. Bu şartları da sağlamanın ne kadar zor olduğu açıktır. Kadının rahat ve huzurlu olması aile yuvasını da huzurlu hale getirir. Kadın için en güzel çalışma ortamı kendi evinden başka bir yer değildir. Mecbur kalmadığı müddetçe kadının evinin dışında bir işte çalışmasını tavsiye etmiyoruz. Kadının çalışması günümüzde pek çok muhtemel sorun ortaya çıkarmaktadır. İşte bu yüzden İslam’ı yaşa maya çalışan kişiler kadının İslam’a uygun olmayan şartlarda çalışmasına soğuk bakmaktadır. Kadının İslam’a uygun bir şekilde evininin dışında bir işte çalışması günümüzde çok zordur. Günümüz iş şartları buna pek uygun değildir. Kadının kocası aileyi geçindirebilecek kadar maddi gelire sahip olsa bile kadın çalışabilir ama bu durumda niye çalışsın ki. Kadın için çalışmak zorunlu değildir. İslam aileyi geçindirme sorumluluğunu erkek tarafına yüklemiştir.


Çalışma ortamlarının çoğu İslam’a uygun değildir. Çalışma ortamı İslam’a uygun olsa bile çoğu zaman kadının İslam’a uygun bir şekilde orada çalışmasına müsaade edilmemektedir. Mesela başını açmadan çalışa mazsın denmektedir. Başını kapatmak ise kadınlar için İslam’ın farzlarından biridir. Kadın başkalarına saçla rını göstererek çalıştığında hem kendi hem de kendine bakanlar günaha girmektedir. Açık saçık giyinmek zaten hiç caiz değil. Kapalı olsa bile vücut hatlarını gösteren dar elbiseler de İslam’da haramdır. Tesettür, sadece avret mahallini kapatmak değil, vücut hatlarını göstermeyecek şekilde avret mahallini kapatmaktır. Çalışma ortamlarının çoğunda kadın erkek karışık çalışmaktadır. İster istemez bu kişiler birbirleriyle konuş maktadır. Konuşmanın sakıncası yoktur ama ne konuşulduğuna ve nasıl konuşulduğuna göre sakıncalı olabilmektedir. Bazen konuşmalar ileri derecede şakalaşmalara kadar gidebilmektedir. Evli kişiler işyerlerin deki çalışma arkadaşlarıyla duygusal ilişkilere girebilmekte, bu sebepten dolayı boşanmalar yaşanmakta, pek çok aile parçalanmaktadır.


Hemen hemen hiçbir erkek, eşinin başka erkeklerle kendisiyle olduğu gibi samimi olmasını istemez. Kalbinde Allah korkusu olan bir kadın da zaten böyle şeylerden uzak durur. Eğer kadın çocuk sahibiyse işinden dolayı çocuklarıyla yeterince ilgilenemeyebilir. Anne şefkatiyle büyümesi gereken çocuklar kreşlerde sıkıntı içinde büyüyebilir. Bu durum anneye de çocuğa da zararlıdır. Bir annenin çocuğuyla ilgilenmesi çalışmasından çok daha önemlidir. Çocuk terbiyesinin önemi yanında üç beş kuruş daha fazla para kazanmanın ne önemi olabilir. Hem çalışmaktan maksat nedir ki, daha rahat yaşamak değil mi? Hâlbuki çoğu zaman kadının çalışmasının zararı faydasından kat kat fazla olmaktadır.
Yorucu bir işte çalışan kadın eve yorgun gelmekte, istese de kocasıyla ve çocuklarıyla yeterince ilgileneme mektedir. İşinden dolayı oluşabilecek stres ve sıkıntıyı diğer aile fertlerine de ister istemez hissettirdiğinde aile huzuru bozulmaktadır. Ev işlerini yapmak, yemek pişirmek gibi işleri rahat rahat yapamayan kadın sürekli bir koşuşturmaca içine girmektedir. Kadın zaten hem bedenen hem de ruhen genel olarak erkeklerden zayıftır, bir de hem işini hem evini tam olarak idare etmeye çalışması onu çok yıpratmakta dır. Kadına bu kadar yük yüklemek doğru değildir. Erkekler eşlerini yorgun,bitkin,hayattan bezmiş 1 şekilde görmek istemezler. Kadın kocasını kendisinden razı edemiyorsa dünyaları kazansa ne faydası olur.


Peygamberimiz bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: "Hangi kadın, kocası kendisinden razı olarak vefat ederse, cennete girer." (Tirmizi) Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü dedi, hangi kadın daha hayırlıdır?" "Kocası bakınca onu sürura gark eden, emredince itaat eden nefis ve malında, kocasının hoşuna gitmeyen şeyle ona muhalefet etmeyen kadın!" diye cevap verdi."
Çalışıp kazanma mecburiyeti erkek içindir. Kadın evinde oturur, çoluk çocuğuna bakar. Erkek ise dışarıda çalışıp çabalayarak kadının ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalır. Bizim sözünü ettiğimiz şartlar, herhalde böyle hamisi olmayan ihtiyaç içinde çırpınan kadınlar içindir. Kocası izin vermeyen kadın zaten çalışma hakkına da sahip sayılmaz. Kocasının kazancıyla idare etmesi şart olur yahut beyinin izni gerekir ..

10 Ekim 2008 Cuma

HALİL İBRAHİM BEREKETİ

Image and video hosting by TinyPic
Allah adamlarından bir büyük zat. Ulu Arif Çelebi... O anlatıyor:
Nakledildiğine göre,Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış.
Büyüğü Halil. Küçüğü ise İbrahim...
Halil, evli çocuklu. İbrahim ise bekârmış...
Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin...
Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş. Bununla geçinip giderlermiş...
Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı.
İkiye ayırmışlar. İş kalmış taşımaya.
Halil, bir teklif yapmış :
İbrahim kardeşim; Ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.
Peki, abi demiş İbrahim... Ve Halil gitmiş çuval getirmeye... .
O gidince, düşünmüş İbrahim:
Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday lazım onun evine
Böyle demiş ve Kendi payından bir miktar atmış onunkine...
Az sonra Halil çıkagelmiş. Haydi İbrahim.
Demiş, önce sen doldur da taşı ambara.
Peki abi. İbrahim, kendi yığınından bir çuval doldurup düşer yola.
O gidince, Halil düşünür bu defa:
Der ki: Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var.
Ama kardeşim bekâr. O daha çalışıp, para biriktirecek.
Ev kurup evlenecek. Böyle düşünerek, Kendi payından atar onunkine birkaç kürek.
Velhasıl, biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atar onunkine.
Bu, böyle sürüp gider. Ama birbirlerinden habersizdirler.
Nihayet akşam olur. Karanlık basar.
Görürler ki, bitmiyor buğdaylar. Hatta azalmıyor bile.
Hak Teala bu hali çok beğenir.
Buğdaylarına bir bereket verir, bir bereket verir ki...
Günlerce taşır iki kardeş, bitiremezler. Şaşarlar bu işe...
Aksine çoğalır buğdayları. Dolar taşar ambarları.
Bugün 'Bereket' denilince, bu kardeşler akla gelir.
Bu bereketin adı: Halil İbrahim bereketidir.

EVLADI RESULLER

Image and video hosting by TinyPic

GAVS-I SANİ HZ.

Image and video hosting by TinyPic

SLAYT GÖSTERİSİ